Dil Seçiniz
erkeklerde meme kanseri

Erkeklerde Meme Kanseri

Meme kanseri sadece kadınlarda oluşan bir kanser türü gibi düşünülse de erkeklerde de oluşabilen bir hastalıktır. Erkeklerde bu kanserin oluşma ihtimali kadınlara göre 100 kat daha azdır.

Meme dokusunda başlayan hastalık erken tanı almadığı taktirde koltuk altı lenf nodlarına, kemik, akciğer ve karaciğer gibi organlara yayılabilir. Bu nedenle erkeklerin kendilerinde meme kanseri olmayacağı düşüncesinde olmamaları ve meme yapılarında değişiklik hissetmeleri durumunda, meme kontrollerini yaptırmaları önerilir.

Erkeklerde Meme Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir

  • Yaşlılık: Yaşla birlikte erkeklerde meme kanseri riski artar ve özellikle 60 yaş sonrası oluşur
  • Ailede meme kanseri öyküsü
  • Fazla kilo: Obezite vücutta daha fazla östrojen hormonu oluşmasına neden olur ve bu durum meme kanseri riskini arttırır
  • Karaciğer Sirozu: Karaciğer sirozu gibi karaciğer fonksiyonlarının bozulduğu hastalıklar erkeklik hormonlarını azaltarak, kadınlık hormonlarının artmasına ve meme kanserinde riskin artmasına neden olabilir. 
  • Orşektomi: Testislerin alınmış olması da meme kanseri riskini arttırabilir

Ailede güçlü bir meme ya da prostat kanseri öyküsü varsa, olası genetik bozukluklar açısından genetik analiz yapılması faydalı olabilir. Erkeklerde özellikle BRCA-2 gen bozukluklarının meme ve prostat kanserleri ile ilgili olabileceği bilinmektedir.

Online Randevu/Bilgi Al

    Erkeklerde Meme Kanseri Belirtileri

    • Ele gelen şişlik
    • Meme başından kanlı ya da berrak akıntı
    • Meme derisinde içe çökmeler
    • Meme derisinde kabuklanma

    Erkeklerde Meme Kanseri Tanısı Nasıl Konulur?

    Meme hastalıklarının tanısının ilk aşaması dikkatli ve ayrıntılı yapılan meme ve koltuk altı muayenesidir. Muayene sonrası görüntüleme yöntemlerinden faydalanılır. Memenin görüntülenmesinde kullanılan yöntemler meme ultrasonografisi, mamografi ve meme MR tetkikidir. Bu tetkiklerde memede saptanan bir kitle olursa, bu kitle şüphe açısından derecelendirilir ve bu derecelendirmeye göre bazı kitleler sadece takip edilirken, bazı kitlelerde doku tanısı gerekir. Doku tanısı için tru-cut biyopsi adı verilen kalın iğne biyopsisidir. Bu biyopsi sonucunda gelecek patoloji raporuna göre kitlenin iyi huylu mu, kötü huylu mu olduğu belirlenir. Sonraki aşamalar bu rapora göre planlanır.

    Tru-cut (Kalın İğne) Biyopsi Nedir?

    Meme dokusunda saptanan şüpheli kitlenin iyi huylu mu, kötü huylu mu olduğunu anlamak için patolojik incelemeye gönderilmek üzere kitle içinden şerit şeklinde parçalar alınan biyopsi şeklidir. Bu biyopsi özel bir biyopsi tabancası ile yapılır. Bu biyopsi için hastanede yatış gerekmez. Biyopsi yapılacak meme cildi uyuşturulur ve yaklaşık 10 dakikalık bir işlem ile memede saptanan kitleden şerit şeklinde parçalar alınır. Memede iğnenin geçtiği hatta oluşan iğne izi dışında bir iz ya da yara yoktur. İşlem sonrası aynı gün normal hayata dönülebilir. 

    Erkeklerde Meme Kanseri Tedavisi Nasıldır?

    Erkeklerde de meme kanseri tedavi prensipleri ve aşamaları kadınlarla aynıdır. Eğer biyopsi sonucu meme kanseri tanısı konulursa, öncelikli olarak kanserin evrelenmesi gerekecektir. Evreleme için memede saptanan kötü huylu hücrelerin komşu dokulara ya da uzak organlara yayılıp yayılmadığı araştırılmalıdır. Evreleme aşamasında PET-CT adı verilen özel bir tomografi, bilgisayarlı tomografi ve meme MR tetkikleri kullanılabilir. Evrelemeye göre tedavinin ilk aşaması cerrahi olabileceği gibi, öncelikle kemoterapi de planlanabilir. Doktorunuz uygun kararı patoloji raporunuz, hastalığınızın evresini göz önünde bulundurarak belirleyecektir.

    Eğer memenizde bir değişiklik saptarsanız, olası riskler açısından bir genel cerrahi uzmanına muayene olmanız uygun olacaktır. 

    Unutmayın ki, meme kanseri tedavisinde başarıyı belirleyen en önemli etken erken tanıdır.

    Meme Hastalıkları ve tedavi modaliteleri için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

    Sağlıklı günler dileriz.

    Yorum Yap

    Hasta Görüşleri

    Op. Dr. Çetin ALTUNAL

    20.05.1980 tarihinde Ankara’ da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Ankara’ da tamamladı. Lise eğitimi sırasında TÜBİTAK Bilim Olimpiyatları’ nda matematik ve kimya dallarında okulunu temsil etti. Daha sonra Uludağ ve Kırıkkale üniversitelerinde eğitimini tamamlayarak genel cerrahi uzmanı oldu. Eğitim sürecinde üst ve alt GİS endoskopisi (özefagogastroduodenoskopi ve kolonoskopi), laparoskopi (kapalı ameliyat teknikleri), yoğun bakım, yanık ve deney hayvanları gibi konularda ayrıca eğitim aldı. Türk Cerrahi Derneği, Dahili ve Cerrahi Yoğun Bakım Derneği üyelikleri bulunmakta olup, Kırıkkale Üniversitesi, Başkent Üniversitesi, Muş Devlet Hastanesi (zorunlu hizmet), Özel Duygu Hastanesi ve Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi çalıştığı bazı kurumlardır.