Dil Seçiniz
Karaciğer Yağlanması Nedir?

Karaciğer Yağlanması Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Karaciğer; vücut adına hayati önem taşıyan bir organdır. Her şeyden önce, insanların yediklerini kullanabilecekleri besin maddelerine çevirmekle yükümlüdür. Örneğin, nişastayı şekere çevirir. Bunun yanı sıra, kanın pıhtılaşmasını sağlayan faktörleri, enzimleri ve proteinleri üretmekten sorumludur. Yağ, şeker, demir ve vitamin gibi enerji kaynaklarını depolamakla yükümlüdür.

Karaciğer; söz konusu işlevlerini yerine getiremediği takdirde ortaya ciddi sorunlar çıkar. Örneğin, mide bulantısı, halsizlik, assit, ödem ve kaşıntı gibi belirtilere rastlanır. Bunun yanı sıra, siroz veya son evre karaciğer hastalığı gelişebilir. Bu gibi durumlarda, hastanın karaciğer nakline ihtiyacı vardır. 

Karaciğer Yağlanması Nedir? 

Birçok kişinin aklında karaciğer yağlanması nedir sorusu bulunuyor. Bu hastalık; vücudun gereğinden fazla yağ ürettiği veya hali hazırdaki yağı etkili bir şekilde metabolize edemediği durumlarda ortaya çıkar. Bir başka deyişle, yağ; karaciğerde depolanır. Yağın karaciğerde birikmesi; ciddi karaciğer hastalıklarının gelişmesine neden olur. Söz konusu yağ birikiminin farklı sebepleri vardır. 

Karaciğer yağlanmasının tehlikeli olup olmadığı merak ediliyor. Bu noktada, bu sorundan muzdarip olan kişilerin yüzde 22,5’inde diyabet, yüzde 70’inde yüksek kolesterol, yüzde 40’ında yüksek tansiyon ve yüzde 40’ında metabolik sendrom gibi farklı sorunlara rastlanır. Bunun yanı sıra, karaciğer yağlanması; beraberinde birtakım kalp ve damar hastalıklarını getirir. İnsan sağlığı; söz konusu hastalıklar yüzünden ciddi risk altına girer. 

Karaciğer yağlanması; kalp krizini tetikler. Bir an önce tedavi edilmesi gerekir. 

Karaciğer Yağlanması Belirtileri Nelerdir?

Karaciğer yağlanması belirtisi; bu hastalık ile ilgili olarak merak edilen detaylar arasında bulunur. Ancak, hastalığın bilhassa erken evrede herhangi bir belirti göstermediğini söylemek gerekir. Hatta, hastalar; günlük hayatlarında ciddi bir sorun yaşamazlar. Ancak, yağlanma seviyesinin artmasıyla beraber hastalar karınlarının sağ üst kısmında basınç ve doluluk hissetmeye başlarlar. Çünkü, yağlanarak büyüyen karaciğer; çevre doku ve kemiklere ciddi bir baskı yapar. Karaciğerin kaburgaların arasına doğru basınç yapması; önemli bir sorun teşkil eder. Doktor tarafından yapılacak fiziki muayene ile karaciğer yağlanmasının olup olmadığı ortaya çıkar. Karaciğer yağlanması belirtisi aşağıdaki gibi özetlenebilir:

  • İştahsızlık
  • Sarılık
  • Halsizlik ve enerjisizlik
  • Göğüs ve karın bölgesinde ağrı
  • Çabuk yorulma
  • Karaciğer yağlanması belirtisi; kendisini cilt üzerinde de gösterebilir. Kaşıntı, kızarıklık ve pullanma gibi belirtiler dikkat çekicidir. 

Karaciğer Yağlanması Belirtileri

Karaciğer Yağlanması Neden Olur?

Bilhassa belirli bir yaşın üzerindeki insanların aklında karaciğer yağlanması neden olur sorusu yer alıyor. Karaciğerin çalışma düzeni ve enzim dengeleri bozulduğu takdirde ortaya ciddi sorunlar çıkabilir. Yağlanan ve büyüyen karaciğer; işlevini kaybettiği gibi farklı hastalıkların gelişmesine de sebebiyet verebilir. 

Sağlıksız beslenme; karaciğer yağlanması neden olur sorusuna verilebilecek cevaplar arasında yer alır. Hastanın tükettiği besinler ve günlük aldığı yağ miktarı faktörlerinden dolayı sağlıksız beslenme gibi ciddi bir sorun ortaya çıkar. Ayrıca, beslenme ve uyku arasındaki düzen ayarlanmadığı takdirde de kişinin karaciğer yağlanması sorunuyla karşılaşması söz konusu olabilir. Sağlıksız beslenme dışında aşağıdaki faktörlerin de karaciğer yağlanması neden olur sorusuna verilebilecek cevaplar arasında bulunduğunu söyleyebiliriz: 

  • Alkol ve sigara kullanımı
  • Obezite
  • Çeşitli faktörlerden dolayı hızlı bir şekilde kilo alıp verme
  • İlaç kullanımı
  • Sporsuz yaşam tarzı
  • Yüksek kolesterol
  • Diyabet hastalığı
  • Hamilelik
  • Toksin bakımından zengin besinlerin tüketilmesi

nedenler arasında yer alır. Bu rahatsızlık; hem erkeklerde hem de kadınlarda aynı nedenlerden dolayı ortaya çıkar. Fakat, yine de orta yaş ve üzeri kişilerin karaciğer yağlanması hastalığına yakalanmalarının gençlere kıyasla daha sık görülen bir durum olduğunu söylemeliyiz. Hatta, bu konuyla ilgili bir araştırma yapılmıştır. Yetişkin insanların ortalama yüzde 30’luk kısmında karaciğer yağlanmasına rastlanmıştır. 

Karaciğer Yağlanması Nasıl Geçer?

Günün birinde karaciğer yağlanması problemiyle karşılaşan insanların aklında karaciğer yağlanması nasıl geçer sorusu bulunuyor. Bu hastalıktan kurtulmak isteyenlere hitap eden çeşitli tedavi seçenekleri vardır. Ancak, her şeyden önce, kişinin yaşam tarzını değiştirmesi öngörülür. Bilhassa beslenme alışkanlıkları ivedilikle değiştirilmelidir. Yağlı ve kalorisi yüksek yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Bunun yanı sıra, paketli ve işlenmiş gıdalardan kesinlikle uzak durulmalıdır. Bu noktada, sağlıklı besinlerden oluşan bir beslenme planına sadık kalınmalıdır. 

Obezite dolayısıyla karaciğer yağlanması sorunuyla karşılaşanların kilo vermesi gerekir. Kilo verme sürecinde bilhassa bel çevresinin inceltilmesi adına uğraşılmalıdır. Bunun yanı sıra, egzersiz yapmak önem taşır. Akdeniz tipi beslenmeye ek olarak haftada ortalama 3-4 gün egzersiz yapılmalıdır. Kahve; karaciğer için en faydalı içeceklerin başında gelir. Düzenli olarak kahve tüketildiği takdirde karaciğer yağlanmasının yanı sıra karaciğer kanserine de önlem alınmış olunur. 

Karaciğer Yağlanması Tedavileri 

Karaciğer yağlanması tedavi seçenekleri merak edilen hususların başında gelir. Kişiye karaciğer yağlanması teşhisi konulduktan sonra bilhassa obeziteye bağlı olarak bu hastalığa yakalanan kişiler diyetisyene yönlendirilirler. Hem diyet hem de düzenli olarak egzersiz yapmaları gerekir. Diyabet hastaları; oral diyabet önleyici ilaçlar ile tedavi edilirler. Bunun yanı sıra, hiperlipidemisi bulunan hastalarda kan lipidlerini dengelemeye yarayan birtakım ilaçlara yer verilir. 

Karaciğer yağlanması tedavi sürecinde özellikle birinci evrede yağlanmanın geri dönüştürülebilmesi daha kolaydır. Ancak, siroz ve fibrozis gibi ciddi hastalıklarda karaciğerdeki yağlanmanın geri dönüşümü için uzun süre geçmesi gerekir. Bu noktada, hastaların kendilerine hekim tarafından önerilen beslenme ve tedavi seçeneklerine sadık kalmaları şart haline gelir.

Yorum Yap

Hasta Görüşleri

Op. Dr. Çetin ALTUNAL

20.05.1980 tarihinde Ankara’ da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Ankara’ da tamamladı. Lise eğitimi sırasında TÜBİTAK Bilim Olimpiyatları’ nda matematik ve kimya dallarında okulunu temsil etti. Daha sonra Uludağ ve Kırıkkale üniversitelerinde eğitimini tamamlayarak genel cerrahi uzmanı oldu. Eğitim sürecinde üst ve alt GİS endoskopisi (özefagogastroduodenoskopi ve kolonoskopi), laparoskopi (kapalı ameliyat teknikleri), yoğun bakım, yanık ve deney hayvanları gibi konularda ayrıca eğitim aldı. Türk Cerrahi Derneği, Dahili ve Cerrahi Yoğun Bakım Derneği üyelikleri bulunmakta olup, Kırıkkale Üniversitesi, Başkent Üniversitesi, Muş Devlet Hastanesi (zorunlu hizmet), Özel Duygu Hastanesi ve Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi çalıştığı bazı kurumlardır.